online

24 Ekim 2009 Cumartesi

8 Ağustos 2009 Cumartesi

Berat Gecesinin Fazileti

Kamerî aylardan Şaban ayının onbeşinci gecesi Berat Gecesi’dir. Berat Gecesi, feyizli, bereketli ve Kur’an-ı Kerim’in indirilmesinden kaynaklanan şerefli bir gece olduğu için “Mübarek”; günahlardan temizlenme, borçlardan kurtulma vesilesi olduğu için “Berat”; Cenab-u Hakk’ın ihsanlarına erişme sebebi olduğu için de”Rahmet” isimleriyle anılmıştır.

İslâmî kaynaklarda bu gecenin fazîletleri şöyle ifade edilmiştir:

1- Berat gecesi, müfessirlerin beyanına göre, Kur’an-ı Kerim’in “Levh-i Mahfuz”dan topluca dünya semasına indirildiği, ve Kadir Gecesi’nden itibaren âyet âyet sûre sûre Rasülullah’a nazil olmaya başladığı gecedir. Yine bu gece ameller, rızıklar, eceller, hastalıklar gibi önemli işlerin karara bağlandığı ve ilgili meleklere teslim edildiği hüküm gecesidir. Şöyle ki, harpler, zelzeleler ve felâketlere ait nusha Cebrail (A.S.)’a, rızıklara ait nusha Mikâil (A.S.)’a, amellere ait nusha İsrafil (A.S.)’a, musibet ve ölümlere ait nusha Azrail (A.S.)’a verildiği gecedir.

Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:

“Şüphesiz biz onu (Kur’an’ı) mübarek bir gecede indirdik. Gerçek biz (onunla kâfirlerin uğrayacakları azabı) haber vericiyiz. (O bir gecedir ki), nezdimizden bir emirle her hikmetli iş onda ayrılır...”

2- Berat gecesi,, yapılan ibadetlerin, kılınan namazların, okunan Kur’an-ı Kerim’lerin, edilen tevbe ve duaların, gündüzünde de tutulan orucun fazîlet ve bereketi çok büyüktür. Bunun içindir ki, Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.), bu geceyi ibadetle geçirmemizi, gündüzünde de oruç tutmamızı emretmiştir.

3- Berat gecesi,, ilâhî feyz, rahmet ve bereketlerle dolu bir gecedir. Nebîler Nebîsi (S.A.V.), hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:“Şaban ayının yarısı gecesi olunca, onu ibâdet ve taatle geçirin. Gündüzünde de oruç tutun. Zîra Allah-u Azîmüşşan, bu gece güneşin batışından itibaren, dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve şöyle buyurur:

-“ Yok mu günahlarının affını isteyen, onu mağfiret edeyim.

- Yok mu rızık isteyen, ona rızık vereyim.

- Yok mu hastalığa yakalanan, ona âfîyet vereyim diye, tâ sabaha kadar devam eder.”

4- Berat gecesi, mü’minlerin bağışlanma gecesidir.

Hadis-i şerifte: “Allah-u Teâlâ, Şaban ayının yarısında kullarının durumunu gözden geçirir, müşrik ve kindar olanlardan başka herkesin günahını affeder.” buyrulmuştur.


Bir başka hadis-i şerifte ise, şöyle buyrulmuştur:

«Allah-u Teâlâ, Şaban ayının yarısı gecesinde dünya semâsına lütfuyla tecelli edip «Kelb» kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha çok kimsenin günahlarını mağfiret eder»

Bu hadis-i şerifin başka bir rivayetinde de şöyle buyrulmuştur:

«Bu gece, Şaban’ın onbeşinci gecesidir. Allah-u Teâlâbu gecede, Benî Kelb kabilesi koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi Cehennemden azad eder. Ancak, bu gecede, kendisine şirk koşanların, müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, hayat ve ihtişamlarına mağrur olanların, ana ve babalarına isyan edenlerin yüzüne bakmaz.»

5- Berat gecesi,, ümmetine çok düşkün olan Nebîler Nebîsi (S.A.V.)’e şefaat etme yetkisinin verildiği gecedir. Allah Rasülü (S.A.V.), Şaban ayının 13. gecesi, ümmeti hakkında şefaat dileğinde bulundu. Ümmetinin üçte birine şefaat etme müsadesi verildi. 14. gecesi, isteğini tekrarladı. Ümmetinin üçte ikisine şefaat etme müsadesi verildi. 15. gecesi, Cenab-ı Allah’a yine niyazda bulundu. Ümmetinin tamamına şefaat etme izni verildi. Bize düşen vazife, O’nun şefaatine layık olmaya çalışmaktır.

Görülüyor ki, Berat Gecesi, feyiz ve bereketlerle dolu, rahmet ve mağfiretlere vesile olan çok şerefli bir gecedir. Yüce Rabbimiz, bu gece de kendisine dua eden, günahlarından tevbe eden, hatalarına gözyaşı döken kullarını affedeceğini müjdeliyor.

Bir hadis-i şerifte şöyle buyruluyor:

“5 gece vardır ki, o gecelerde yapılan dualar geri çevrilmez.

1- Receb ayının ilk Cum’a gecesi.(Regaib )

2- Şaban ayının 15. gecesi.(Berat)

3- Her Cum’a gecesi.

4- Ramazan Bayramı gecesi.

5- Kurban Bayramı gecesi.”

Bu mübarek af ve mağfiret gecesinde bütün varlığımızla Cenab-u Hakk’a yönelelim. O’ndan ibadetlerimizin kabul edilmesini, günahlarımızın bağışlanmasını isteyelim. Bir sene boyunca yaptığımız amellerin bir muhasebesini yapalım ve yanlış hareketlerimizi düzeltelim. Böyle mübarek geceleri, namaz kılarak, Kur’an-ı Kerim okuyarak, dua ve niyaz ederek uyanık bir gönülle geçirelim. Mü’minlerin kandillerini tebrik edelim. Dargınlarımız varsa barışalım. Ölülerimizi rahmetle analım. Çoluk çocuğumuza bu gecenin önem ve faziletini anlatalım. Böyle büyük bir gecenin fazilet ve bereketinden uzaklaştıran, kin, düşmanlık, kibir, ana ve babaya isyan gibi davranışlardan uzak olalım. Daima, sevgi ve kardeşlik, duyguları içinde yaşayalım.

Mübarek “Berat” gecesinin bütün mü’minlere hayırlar getirmesini Yüce Mevlâmızdan niyaz edip, hutbemize bir kudsî hadis-i şerifin mealiyle son verelim:

“Ey insanoğlu, dua etmek senden, kabul etmek Ben’dendir. İstiğfar edip af dilemek senden, kabul edip bağışlamak Ben’dendir. Şükretmek senden, ziyade edip çoğaltmak Ben’dendir. Sabretmek senden, yardım etmek Ben’dendir.”

Allahım, azabından affına sığınıyorum, gadabından Rızana iltica ediyorum.


NINA EKLEMEK ISTERSEN BLOG ALA BAS SENIN OLSUN


30 Haziran 2009 Salı